Şiddet karşısında verilen hak mücadelesinin desteklenmesini, şiddet sürecinde ve sonrasında ihtiyaç duyulan destek ve doğru bilgiye erişim mekanizmalarının ortaya çıkarılmasına destek olmayı ve kadınların, şiddet karşısında yalnız olmadıklarının gösterilmesini amaçlayan Şubat 2022 tarihinde düzenlenmiş Ulusal Görsel İçerik Yarışması’nda sergilenmeye hak kazanan eserleri inceleyebilirsiniz.
Kadına yönelik şiddet konusu, en ciddi ve yaygın insan hakları ihlallerinden biri olmaya devam ediyor. İster kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem ve bu eylemlerle tehdit etme, zorlama ve keyfi olarak özgürlüğünden yoksun bırakma anlamına geliyor.
Bir insan hakları ihlali olarak ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak anlaşılan kadına yönelik şiddet, neredeyse her üç kadından birinin, diğer bir deyişle 736 milyon kadının hayatını etkiliyor. Çözümün ancak Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan (SKA’lar) biri olan SKA 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin sağlanmasıyla mümkün olabileceği ilkesi ile çalışan UNDP, toplumsal cinsiyet eşitliğini, yürüttüğü tüm projelerin odağında konumlandırıyor.
UNDP Türkiye ve Hukukta Tasarım Türkiye iş birliğinde gerçekleşen bu sergi ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ
İKİNCİLİK ÖDÜLÜ
Eser Sahibi: Merve Dilek EFE Şiddeti önlemenin ilk adımı şiddeti fark etmektir. Fiziksel ya da psikolojik şiddeti fark etmek için toplum baskısının, önyargıların, tanımlamaların üzerine çıkmayı başarabilen bir kadın kendisi olabilmek için alan açma fırsatı bulabilmektedir. Ancak ne yazık ki her kadın şiddeti fark edemiyor, etse de imkan veya gücü şiddete karşı koyması için yeterli gelmemektedir. Bu sebeple şiddetten kurtarabilen kadınların, baskıyla ezilen kadınlara ışık olması çok değerlidir | Eser Sahibi: Emel YURTKULU 'Artık Bakma' adlı illüstrasyon; atık kağıt, kolaj, kuru ve sulu boya olmak üzere karışık teknikle pres tuval üzerine oluşturulmuştur. Çalışma; kadınların sürekli maruz kaldığı bakılma, izlenme davranışı, baktırma, izletme dayatmasına göre şekillenen vücut dili üzerine kurulmuştur. Bakılmak ve izlenmek kadar, bakılma ve izlenme kalıplarına göre istemsizce geliştirilen vücut dilinin de kadına yönelik şiddetin başlıca göstergelerinden birisi olduğu düşünülmektedir. |
---|
MANSİYON ÖDÜLLERİ
Eser Sahibi: Sıla DADAKDENİZ Eserde baskı, şiddet ve tecavüze uğrayarak öldürülen kadınlardan Emine POLAT, Sezen ÜNLÜ, Pınar GÜLTEKİN, Başak CENGİZ, çocuk Müslüme YAĞAL'ın portreleri işlenerek, toplumdaki kadın şiddetine dikkat çekilmiştir. Saç simgesi ile birbirine tutunan ve birbirine destek veren kadın portreleri tüm masumiyetleri ile izleyiciye bakmakta ve kadın şiddetini sorgulatmaktadır. | Eser Sahibi: Aylin MUTLU Ataerkil toplumların en büyük sorunlarından biri kadınlara yapılan şiddettir. "Eşidir döver de sever de" gibi söylemler üzerine toplumun şiddeti görmezden gelmesi kadına yönelik şiddeti normalleştirmektedir ve kadın ölümlerini arttırmaktadır. | Eser Sahibi: Taha MURAT Şiddet dilde başlar. Eser, farklı iki imgeyi yaratıcı bir biçimde buluşturarak "Şiddet dilde başlar" söylemini çarpıcı bir şekilde iletmektedir. |
---|
Eser Sahibi: Ömer ÇAM Eserde şiddet gören kadını göstermeyerek farklı bir tepki vermek amaçlanmıştır. |
---|
SERGİLENMEYE HAK KAZANAN ESERLER
Eser Sahibi: Anonim Raise Your Umbrella adlı eser; şemsiyelerini şiddete karşı kalkan olarak kullanan, susmayan, korkmayan, hep birlikte mücadele eden kadınları simgeliyor. Şiddetle mücadelede hiçbir kadının yalnız olmadığına çağrı yapıyor ve hep birlikte bu düzeni değiştirebileceklerinin umudunu aşılıyor. | Eser Sahibi: Taha MURAT Sessiz kalma! Eserde, sessizlik ve kadın imgeleri birleştirilerek tipografi ile desteklenmiştir. Böylece kadınların gördükleri şiddete sessiz kalmamaları konusunda etkili bir görsel iletişim sağlanması amaçlanmıştır. | Eser Sahibi: Anonim “Kadına yönelik şiddet” kavramının tüm biçimlerini çevreleyen mevcut klişeler ve yanlış anlamalara dikkat çekme teması çerçevesinde dilimizde kadına karşı kullanılan klişe ve kırıcı sözler üzerinden çalışılmıştır. Çizilen kadın bu sözlere tepki amacıyla kaşlarını çatmakta ve sözlere kulaklarını tıkamaktadır. | Eser Sahibi: Merve SARI Şiddet sadece fiziksel değildir. |
---|---|---|---|
Eser Sahibi: Anonim Eserde, genel bir kalıp olarak söylenen 'Sen bu kafayla gidersen hiçbir şey olamazsın' cümlesini 'Sen Bu Kafayla Özgür Olursun' olarak değiştirip öncelikle dilin şiddet olgusuna etkisini vurgulamak, özellikle kadına yönelik şiddet biçimlerinin farkındalığını arttırmak ve kadının şiddet biçimlerinden herhangi bir tanesi ile karşılaştığında öncelikle bunun farkına varabilmesi ve kendini yalnız hissetmeden kişisel hak ve özgürlüğünü koruması konusunda farkındalık yaratıldı. | Eser Sahibi: Anonim Agresif bir şekilde kullanılan mor renk, kadına karşı artan şiddet olaylarında yine aynı şekilde baskın bir tepki verilmesi gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Makas yuvasının biri şiddete uğramış kadını diğeri ise uğramamış kadını temsil etmektedir. İki kadın bir araya gelerek "Violence Against Women" kelimesini kesip ortadan kaldırmaktadır. | Eser Sahibi: Levent Bekata ÖZDİKMEN Kadın sembolünün olumsuzlaşması. | Eser Sahibi: Anonim Kadın güçlü olduğu zaman ışığı artar; topluma, ailesine olan etkisi de büyür. Kadın özündeki güç ve ışığı keşfettiğinde ona toplumun, ailenin ve diğer etkenlerin, fiziksel veya psikolojik baskısı, şiddeti ulaşamaz. Onda var olan güzelliği keşfeden erkek, kadına sadece hayran olabilir. |
Eser Sahibi: Anonim Kadınlar yaşadığı toplumda kendi benliklerini ve kimliklerini kaybeder. Ölünceye kadar yaşadığı evlilik ve çocuk sahibi olma telaşı içinde olup, topluma uyum sağlamaya çalışır. Yaşadığı süreç boyunca kendi kimliklerini parçalar ve bastırır. Özünü kaybetmeye mecbur bırakılır. (40x40cm Tuval üzerine karışık teknik, 2021) | Eser Sahibi: Vesile AYKAÇ Eserde toplum baskısı ile küçük yaşta evlenmeye yönlendirilen, hayatlarının evlenerek kurtulacağı düşüncesi empoze edilen, toplumsal dayatmalar altında ezildiğinin farkında olmayan genç kızlarımızı, kalp şeklindeki dantel temsil etmektedir. Dantelin ucundaki intihar halatı ise kendi ayakları üzerinde duramayarak eşlerin eline bakarak toplumda yerini bulamamış dört duvar arasında hapsolmuş ve ekonomik özgürlüğü olmadığı için ruhunu teslim etmiş kadınları temsil etmekte. | Eser Sahibi: Duru EKŞİOĞLU Bu illüstrasyonda, bir kadının her türlü zorlukla yalnız başına mücadele edebilecek kadar güçlü ve özgüvenli olduğunu, gerekirse ortalığı ateşe verebileceğini anlatılmak isteniyor. Sessiz ve masum gözüken kadınlar çekinmeden haykırıyor! | Eser Sahibi: İrem DOĞAN Dünyada haberini duyduğumuzdan da fazla kadın şiddete maruz kalıyor. Yanından geçtiğimiz mutlu ve mükemmel düzenini kurmuş profili çizen birçok kadın biz görmesek de psikolojik ve fiziksel şiddet mağduru. Bu eserdeki kadın da bu anlatılan kadınları temsil ediyor. Öndeki maket ise bu kadının dışarıdan bakanlara çizdiği portreyi temsil ediyor. |
Eser Sahibi: İrem DOĞAN Birçok kadın özellikle sevgisini ve hayatını paylaştığı kişiler tarafından şiddete maruz kalıyor. Bu eserde kadınları temsil eden karakter eşine kestiği elma dilimini uzatıyor; ona sevgi ve saygı göstererek ikramda bulunuyor. Kadın bıçağı elma kesmek için kullanıyorken eşi bıçağı şiddet uygulamak için kullanıyor. Ayrıca dışta kırılan çerçeve şiddet ve hakaretler yüzünden parçalanan aileyi temsil ediyor. | Eser Sahibi: Anonim Eserde diyaloğun anlaşmaya ve sevgiye sebebiyet vereceği, şiddeti sonlandırabileceği anlatılmak istenmiştir. | Eser Sahibi: İsmail Çelik Bu eserde şiddete uğrayan bir kadını izleyen erkek resmedilmiştir. Jaluzi perdenin arkasından bir şiddete tanık olan erkeğin olayları sadece izlemekle yetinmekte olduğu görülmektedir. Poster'in üst başlığında yazan "if you witness violence" sloganını "don't ignore it" tasarımı tamamlamaktadır. Poster mesajı şiddete tanık olmanın pasifliğinden çıkıp müdahale etmenin gerekliliğine vurgu yapmaktadır. | Eser Sahibi: Esra BOR Haksızlığa uğrayarak tecavüz edildiği halde toplumun ötekileştirdiği, tecavüzcüsünün kahraman ilan edildiği, hemcinslerinin cezalandırdığı Medusa... Medusa antik dünyadan beri var olan ataerkil düzenin değişmesi için haksızlığa uğrayan tüm kadınlara yardım eli uzatıyor. |
Eser Sahibi: Leman ÜSTÜNDAĞ Kadınların yardıma bağımlı olmadan, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri bilginin ışında eğitimle olur. Eserdeki kadın karakterin koluna konmak üzere olan baykuş, bilginin ve bilgeliğin simgesidir. Kadınlar bilgiyi yanına alarak karanlıkla, cehaletle, şiddetle ve her türlü kötülükle savaşabilirler. | Eser Sahibi: Hıdır YÜKSEL Eserde kadına karşı uygulanan bu şiddeti önlememiz ve kadınları korumamız gerektiğine değinilmiştir. Kırmızı rengi şiddet ile bağdaştırılarak kadın simgesine can simidi eklenmiştir. Böylelikle hayatlarının önemini ve koruma-kurtarma mesajı verilmek istenmiştir. | Eser Sahibi: Aslı YILDIZ Eserde, şiddetin kadınlar kadar çocuklar üzerindeki etkisine de vurgu yapılmaktadır. Şiddete uğrayan kadın aynı zamanda bir annedir, kardeştir ya da çocuktur. Dolayısıyla şiddetin genellikle gözardı edilen tarafına dikkat çekilmektedir. | Eser Sahibi: Anonim Bir nefes kadar gelincik. Karanlık bir toplum sarıp sarmalarken bedenini, dokunmaya çalışırken eril eller savunmasız tenine, ancak sessiz çığlıkları bir gelinciğe nefes olabilmekteydi. Onca savaşına rağmen kimlerdi kadını güçsüz gören, aklıyla oynayan, onu rüzgârda kopan giden bir gelincikten farksızlaştıran? Kimdi böylesine kendini çıplak hissettiren? Tek isteği, utanmadan, kırılmadan, dövülmeden ya da sövülmeden, YAŞAMAKTI tıpkı her insan gibi. |
Eser Sahibi: Anonim Gustav Klimt'in aşk ve sevginin simgesi haline gelmiş, The Kiss tablosunun popülaritesini tersine çevirerek; sevginin ve aşkın sınırsız olduğu kadar şiddetinde sınırlarının olmadığını, tablonun toplumda yarattığı popülariteyi tersine çevirerek tıpkı aşktaki gibi şiddet karşısında da savunmasız kalınılabileceği vurgulandı. | Eser Sahibi: Gamze DUMLU Şiddetin içgüdüsel bir davranış olduğu görüşü, şiddetin öğrenilen bir davranış olduğu ve bu süreçte de çevreden etkilenildiği görüşüyle yanlışlanmaya çalışılır. Kadınları ikincil kılan tarihsel ve güncel iktidar farklılaşmasından eril şiddet doğar. Yeni doğan figürleri, Adem ve Havva’yı bütün çıplaklığı ile göz önüne sermeye çalışırken şiddete rağmen bir aşk olgusu söz konusudur. Aşk içinde hapsolmuş kişilikler kendi başlarına kalmış yine de yuva peşinde koşmaktadır. | Eser Sahibi: Anonim Elbise kadının hayatını temsil etmektedir. Örgü şişleri de sözleri ve davranışlarıyla kadının hayatına yön veren erkekleri temsil etmektedir. Kadınların kendi hayatları hakkında söz sahibi olup kendi hayatlarına yön vermesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. | Eser Sahibi: Anonim Dünyada, kadına verilen değerin ve durumun kanıtlarını gün yüzünde çıkaralım. 50X50 TUYB |
Eser Sahibi: Anonim Bu çalışma kalabalıklar arasında yalnız kalan kadınlara odaklanmaktadır. Yapay zeka tarafından oluşturulan bu görsel, tek başına çaresizce kendi içine kapanan bir kadını anlatır. Kalabalıklar içinde yapayalnız. Umutsuz ve çaresiz. | Eser Sahibi: Kenan YİĞİT Eser, kadının erkek tarafından karşılaştığı zorluklar ve bu zorluklara rağmen direnişini temsil etmektedir. Eserde erkek simgesi alanın sınırlarını aşmış ve alanın büyük bir bölümünü kaplamaktadır. Kadın figürü ise sıkışmış olmasına rağmen aynı zamanda bir direniş göstermektedir. | Eser Sahibi: Ömer ÇAM Kadına şiddete herkes aynı tepkiyi göstermeli. | Eser Sahibi: Anonim Tartışma konusu kadına şiddet olduğunda genellikle fiziksel ve cinsel şiddetten söz edilir fakat şiddetin birden fazla türü ve yüzü vardır. Hepsi de eşit derecede yıkıcı ve yaralayıcıdır. Eserde bir afiş aracılığıyla şiddettin farklı türlerine (fiziksel, ekonomik, psikolojik, duygusal ve cinsel) hem görsel hem yazılı bir dille dikkat çekmek hedeflenmiştir. |
Eser Sahibi: Anonim Kadın, kendini iyileştirebilen, yenileyebilen bir varlıktır. Doğasındaki canlılık ile yaşama her daim dahil olmaya çalışır. Kadın yaşamın içindedir, yaşam kadındır ve nefes alan her canlı gibi o da doğaya aittir. Çalışan, üreten, özgüvenli, haklarının bilincinde olan kadın, her daim ayakta kalacak yaratıcı etkilerini çevresinde yine bir yaşam enerjisine çevirecektir. Şiddetin kendisi ise yıkıcı bir potansiyele sahiptir ancak yine bu yozlaşmış sistemde hep yok olmaya mahkum. | Eser Sahibi: Anonim Kadınlara yönelik şiddete son vermek amacıyla cinsiyet ayrımı olmaksızın herkesi sesini yükseltmeye davet eden eser, basit bir görsel dil ile net bir mesaj vermeye odaklanmaktadır. İzleyiciyi kadına yönelik şiddetin üzerine cesaretle gitmeye davet ederken, susmanın ve görmezden gelmenin çözüm olamayacağı mesajı verilmeye çalışılmıştır. | Eser Sahibi: Anonim Adı Gül'dü. Hayat boyu gülmesi için ona bir gül aldı. Gönlünü aldı. Oysa gülün arkasında zulüm, gölgesinde ölüm vardı... Adam nefretin izinden gitti, kadının yüzüne öfkenin izi geldi... | Eser Sahibi: Anonim DUR! Eserde, "Kadına Şiddet'e DUR!" demek istenmektedir. 70X100 Tuval üzeri serbest teknik (Karışık Kolaj, Guaj, Akrilik, Siyah Mürekkep, Toz Pastel) |
Eser Sahibi: Handan Dallı "Karanlık Taraf"ın üzerinde. Kolaj tekniğiyle hazırlanmış olan eserde, şiddet ve şiddetin yarattığı yıkım karanlık taraf olarak ele alınmıştır. Karanlık Taraf'ın üst kısmındaki bölümde ise dayanışmayla, sevgiyle yeniden aydınlanan başka bir mümkün olduğu vurgulanmıştır. | Eser Sahibi: Anonim Şiddetin Her Türlüsüne Hayır! "No Progress" mottosu etrafında gelişen eser; ikonik bir şiddet simgesi olan yumruğu yine ikonik bir simge olan evrim şablonu ile birleştirmek ile başladı. İnsan evrimini modernden ilkele yani tersine çevirerek "medeniyet dışı" ibaresine bir gönderme yapıldı. Son parça ise tipografi ile tamamlandı. | Eser Sahibi: Anonim 416 sayısı, Anıtsayaç sitesindeki bilgiye göre, 2019 yılında erkek şiddeti sebebiyle hayatını kaybetmiş kadınların sayısıdır. Ön plandaki oto portrelerde, kadınlar ve pek çok farklı azınlık karşısında egemenliğini kurmaya çalışan patriyarkal toplumda şiddete uğrayan ve(ya) sürekli bu korku içerisinde yaşamak zorunda bırakılan kadınların çığlığı temsil edildi. Not: Görsel, Anıtsayaç sitesinden ekran görüntüsü olarak alınmış olup, üzerinde herhangi bir hak iddia edilmemekte. | Eser Sahibi: Anonim Belçika'lı ressam René Magritte; "İmgelerin İhaneti" adlı resminde imge, sözcük ve nesne arasında kurulan bağı irdelerken bu resmin barındırdığı felsefi içerimler ile zamansız resimler arasında kendisine güçlü bir yer edinmiştir. Doğurgan bir fikir barındıran eserde, farklı amaçlarla kullanılan nesneler ile kadına yönelik şiddet arasında bağ kurularak ilgi çekilmeye ve alt metin ile ana mesajın verilmesi amaçlanmaktadır. |
---|---|---|---|
Eser Sahibi: Mehmet YILMAZ Kapı arkasından görünen parmaklar anneye ait. Toplum içinden dışlanılmışlıkları konu alıyor. | Eser Sahibi: Anonim Eser, hukukun adil olmamasından dolayı bazı demokrasilerde kadına verilen desteğin sadece sosyal medya ile sınırlı kalmasını ve kadının karşılaştığı zorlukları kendi mücadelesi ile müdafaa etmeye çalışmasını konu alıyor. Adil olmayan hukuk cezalarının mağdurun hakkını koruyamaması; adaletin yerine getirilememesine sebep oluyor. Kanunların mağdurun hakkını koruyamamasından dolayı mazlumun kendini müdafaa etmesi için gereken kuralların yasa olarak vücuda gelmesi anlatıyor. | Eser Sahibi: Arif DEMİREL Günümüzde kadınlar sosyal hayatta engellerin her türlüsü ile karşılaşıyor. Kimisini aşarken kimisini aşamadığı durumda adalete başvuruyor. Fakat son zamanlarda adaletteki derin çatlaklar sebebi ile kadınların yaşadığı zorluklar katlanarak artıyor. Üzeri kapanan davalar, gün yüzüne çıkmayan ve cezasız kalan suçlar ile birlikte kadınların yitip gitmesi kaçınılmaz bir hal alıyor. | Eser Sahibi: Hatice KOLAKLAR Biz kadınlar güçlüyken, karşı koyarken ve kendimizi savunurken bile göz yaşı dökeriz. Belkide gücümüzü buradan almaktayız. Büyüdüğümüz ortam ve yaşamlarımız farklı olsa bile her daim erkeklerin olduğu ortamda kadınlar ikinci olmalı fikri ile yaşamaktayız. Kadının gözünden çıkan salyangoz figürü, ürettiği salgı ile kendini koruyan bir canlıyı temsil etmekte. Gözümüzde yaşlarla güçlenip kendimizi daima savunuruz, bize yapılan baskıya karşı susmadan kendimizi korururuz |
Eser Sahibi: Ayşe DOYMAZ Eserde, kırsaldaki kadınların karşılaştığı ancak örtü ile örtülüp görünmez hale getirilen ev içi ve çalışma alanındaki şiddet gösteriliyor. Bütün işlerin kadınların sırtında taşıması gereken bir yük olarak dayatılması, tıpkı pamuk gibi hafif ancak aslında toplu halde ne kadar ağır olduğu ifade ediliyor. Bu eser, kırsaldaki kadınların yaşadığı bu şiddete dikkat çekmek için hazırlandı. Kırsaldaki kadınların bu eşitsizliğinin fark edilmesine katkı sağlaması dileğiyle. |
Not: Yarışma başvuruları anonim olarak alındığı için bazı eser sahiplerinin isimleri listelenmemiştir. Eseri sergiye alınan eser sahiplerinin acceleratorlab.tr@undp.org mail adresine isimlerini iletmesini takiben gerçekleştirilecek kontrollerin ardından isimleri sergiye eklenecektir.
Sergide yer alan eserlerin orijinalliğinin kontrolü Teyit tarafından gerçekleştirilmiştir.